Psikolojik Güvenlik kavramına literatürde ilk defa 1965 yılında rastlanmış. 2018 yılında Harvard Business School profesörlerinden Amy Edmondson bu kavramı The Fearless Organization kitabıyla tekrar gündeme taşımış. Bu kavramı özetle sessizlik kültürünün tam tersi olarak özetleyebiliriz. Ortamda psikolojik güvenlik varsa insanlar -mış gibi yapma gereği duymadan diledikleri gibi soru sorabiliyor, fikrini…

Amy Edmondson’ ın Psikolojik Güvenlik- Korkusuz Organizasyonlar kavramının eğitimini alırken The Fearless Organization Scan’ ın yöneticilerinden Martijn- Sjoorda benim çalışma grubumun fasilitasyonunu üstlenmişti ve bir çalışması esnasında Leonard Cohen’ in bir şarkısına -Anthem- atıfta bulundu. Bu şarkının 3 dizesi beni çok etkiledi: Forget your perfect offering There is a crack…

Evlerimizde kalmamızın faydamıza olduğu bu günlerde izlemek için bir film ve buna bağlı olarak da bir çalışma alanı önermek istiyorum: Sully ve Duygusal Zeka. Sully, 2016 yapımı yönetmenliğini Clint Eastwood’ un başrolünü ise Tom Hanks’ in oynadığı biyografik drama kategorisinde bir film. Film gerçek bir olayı, 15 Ocak 2009’ da…

Yetişkin eğitimlerinde eski usul, bir hoca anlatsın diğerleri dinlesin ve öğrensin artık terk edilmiş (henüz terk etmeyenlerin de etmesi gerektiği bilimsel olarak kanıtlanmış) bir yaklaşım. Farklı öğrenme stillerine göre zenginleştirilmiş içeriğin yanında bolca tartışma ve kavramları deneyimleme imkânı sunmak artık tartışılmayan gerek şartlar… Öte yandan bu da bazıları için yeterli…

Farklı iş kollarında çalışmanın avantajıyla değişik sektörlerden, bambaşka dinamiklerden, farklı organizasyonel seviyelerden pek çok kişiyle çalışma şansına sahibim… Şans ifadesini rastgele seçmedim; bu benim için çok zenginleştirici bir deneyim. Sektörler, geçmişler, pozisyonlar farklı olsa da çok sık rastladığım, ortak hayıflanmalar var. Kişiler, sektörlerinden, şirketlerinden değerlendirmelerin adaletsizliğinden şikâyet ediyorlar. Dediklerini doğru…

Doğal olarak hem birey hem de bir iş insanı olarak aklıma dahi gelemeyecek şeyler başıma geliyor. Başa gelen olumsuzsa bunun negatif etkisinin artmasına yol açan tutumlardan birinin de “bu benim başıma neden geldi?” sorusunun tuzağına düşmek olduğunu gözlemliyorum. Bu sorunun etkisinden hızla çık(a)madığımız takdirde başımıza geleni bizim şansızlığımız gibi algılama…

Basketbolda pota altına en yakın oynayan ve takımın en uzunu olan oyunculara “pivot” adını veriyorlar, bu mevkide oynayanlara “5 numara” da deniyor. “1 numara” diye tabir edilen, “point guard”, “oyun kurucu” da denen, topu karşı sahaya taşıyan, hücumu organize etme sorumluluğunu yüklenmiş oyuncularsa takımın en kısa oyuncuları olabiliyor. Ben küçükken…

Hayatın Gerçeği Dediğin… Eğitim veya sohbetlerim esnasında konu ne zaman genel kabulü zorlayan başlıklara gelse şunu duyuyorum: “Hocam, bu söylediğin hayatın gerçeği ile uyuşmuyor”. Yanıtım hep aynı: “Nedir hayatın gerçeği dediğin?” Doğumu, ölümü ve doğduğumuz coğrafyanın etkisini bir kenara bırakırsak kalanlar çoğunluğun uyduğu ve çevremizin bize dayattıkları değil mi? İş…

BİLGİ OBEZİ OLMAMAK İÇİN Kendi girişimlerimden önce (profesyonel hayatım süresince) çok eğitim aldım. Şimdi de alıyorum fakat önemli bir fark var; eğitim kadar eğitimciyi de seçebiliyorum. Geçmişte (eğitimciyi her zaman seçememenin) etkisiyle maalesef epey eğitime de maruz kaldığımı söyleyebilirim. İzninizle maruz kalmak derken ne kastediyorum açayım; Bir kişi karşımda doğruluğu tartışılmaz bilgileri doğru sunum…